31 Mart seçimlerinde rekabetin en çok beklendiği illerin başında İstanbul geliyor. Seçime 3 aydan az bir süre kala seçim sürecinin yoğun geçeceğinin sinyalini veren İmamoğlu, “Ailemin 30 yılı aşkın şantiye dosyalarını inceleyenler hadlerini aştılar, bir daha boş kalmayacaklar.”
İptal edilen 2019 İstanbul seçimleri sonrasında ceketini çıkarıp kolları sıvadığı konuşmasını hatırlatan CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı İmamoğlu, “Toplum bizden kollarımızı sıvamamızı istiyor. Tabi ki hiçbir zaman da olmayacağız umarım. Ülkemizde yine aynı sebepten ceketimizi çıkarıp kollarımızı sıvamak zorunda kalıyoruz.”
‘TOPLUM KOLLARI SIVALAMAMIZI İSTİYOR’
İmamoğlu, Sözcü’den İpek Özbey’le konuştu. Röportajdan bazı alıntılar şu şekilde:
İmamoğlu’nun, iptal edilen İstanbul seçimlerinde seçmenlerin önünde ceketini çıkarıp gömleğinin kollarını sıvadığı anın sorulması üzerine soruya yanıtı şöyle oldu:
“O sıcaklık, o coşku bir anda ceketimi, kravatımı çıkarmamı gerektirdi ve bir simgeye dönüştü. Bu hamleyle birlikte halkın coşkusu arttı. Alkışlar, ıslıklar ve belki de dünya siyasi tarihine geçen bir olayı yaşadık. Daha sonra kravatı çıkarıp kolları sıvama refleksi gelişti. Toplum kollarımızı sıvamamızı istiyor. Tabii umarım bir daha ülkemizde aynı sebepten dolayı ceketlerimizi çıkarıp kollarımızı sıvamak zorunda kalmayız.”
“Adı ister Sayın Cumhurbaşkanı olsun, ister başkası…”
İmamoğlu, belediyenin ötesinde hükümete yönelik açıklamalarına ve tutumuna ilişkin eleştirilere şöyle yanıt verdi:
“İcat edilmemiş müdahalelerle karşılaştık. Malımız elimizden alındı, yetkimiz alındı. Paramız verilmedi ya da paramıza el konuldu; İmkansız şeyler yaşadık. Bunlara karşı direnmek, hakları çiğneyen bir insan olarak adaletin verilmemesinin derinliğini ve ideolojisini toplum önünde sergilemek gerekmez mi? Eğer haksızlık yapıyorsa, ister Cumhurbaşkanı olsun ister başkası olsun, ona yasal çerçeve içerisinde cevap vermek ve bundan çekinmemek gerekiyordu. O yüzden şunu yapamadım: Susalım, konuşmayalım, vedalaşalım. 16 milyon kişinin büyük emeği ile seçildim, ikinci tipe geçerek beni seçen insanlar da büyük bir sorumluluk üstlendiler. Bu büyük ölçüde şehirle ilgiliydi, elbette her konuya dahil değilim. Ancak şehri bir ucundan, bir köşesinden ilgilendiren bir konuda adaletsizlik varsa onun karşısında duracağınızı söyledi. Ben de öyle yaptım.”
‘YER BAŞVURUSUNDA OLDUĞUMU SÖYLEMEDİM’
İmamoğlu’nun “halk kendisine başkanlık misyonu yükleyip yüklemediği” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bahsettiğiniz şekilde bir yere talip olduğumu söylemedim. Hiçbir zaman bu kadar politik bir yolculuğum olduğunu söylemedim. Zorlandığımız anlar oldu ama hiçbir zaman ‘Ben şu olacağım, şu olacağım’ demedim. Beylikdüzü’nde söylemedim, İstanbul’a geldiğimde de söylemedim, şimdi de söylemiyorum. Şu anda tek hedefimiz var, o da İstanbul’a kayıp yıllarını geri kazandırmak, onu bir an önce hak ettiği seviyeye getirmek. Muazzam fırsatlara sahip bir şehrimiz var ama geri dönüşü olmayan hatalarla çok kötülükler yapıldı, kendi sözleriyle İstanbul’a ihanet ettiler. “Bizim çıktığımız yolculuk bunları ortadan kaldıran bir süreci İstanbul’a getirmektir.”
‘BOŞ OLMAYACAKLAR’
“Son seçimde karşılaştığınız zorluklarla, hukuki sorunlarla yeniden karşınıza çıkacaklar mı?” İmamoğlu soruyu şöyle yanıtladı:
“Yaşayamayacağımızı düşünmek hayalcilik olur. Yaşamak elbette mümkün. Umarım yaşamayız. Keşke yaşamasaydık. Ama ne yazık ki son dönemde bunun işaretlerini görüyoruz. Bırakın İstanbul’u, 8-9 yıllık Beylikdüzü hikayelerine kadar uzanan, hakkımızda yapılan soruşturma ve incelemeler, ailemin 30 yıllık şantiye dosyalarını inceleyen kişiler hadlerini aştı. Özel müfettişler gördük. Dirençli ve adil duruşuna dayanarak hemen bir hakimi görevlendirerek karar vermesi için aleyhimize verilen mahkeme kararı… Bütün bunlar bize onların boş durmayacaklarını gösteriyor. Umarım yapmazlar. Çünkü halk 6 Mayıs’tan sonra nasıl demokrasiye tokat attıysa, 31 Mart seçimlerinde de daha büyük bir tokat atacak.” (TAM RÖPORTAJ)
