Yaşam

Peri masallarından başka neyimiz kaldı?

Ömer Çeşit

Endonezyalı yazar Intan Paramaditha’nın ‘Tramp’ adlı interaktif romanı son zamanların en heyecan verici romanlarından biri. Bu heyecanın sebebini anlamaya çalıştığınızda aklınıza ilk gelen romanın göç, politika, istekler ve arzularımızın sınırları üzerine yazılmış olması olabilir. Ancak kitabı okuduktan sonra bir süre sonra algınızın ve duygularınızın değiştiğini fark ediyorsunuz. İblisin ana karakterimize Faustvari bir şekilde sınırsız seyahat hakkı vermesi aslında günümüze dair çok önemli bir eleştiriyi de içeriyor: Küreselleştiğine inandığımız dünyanın, hiç de dışlanmış insanlar için özgür bir yer olmadığı gerçeği. Öyle ki Endonezyalı bir bireyin ya da sanatçının dünyayı dolaşması artık oldukça zor. Dünya, net etnik ve sınıfsal çizgilerle belki de her zamankinden daha ayrı ve birbirinden uzak görünüyor. Ancak küreselleşmenin belirli amaçları yok ettiği yanılsaması her zamankinden daha yaygın.

Bu açıdan baktığımızda masallar ve iç yolculuklar her zamankinden daha değerli hale geliyor. Bu interaktif roman sayesinde tek başımıza gezilere çıkıyoruz. Dünyanın farklı yerlerinde farklı insanlarla tanışıyoruz. Kitap bize antropolojik bir seyahat atlası sunuyor. İnsanların politik, felsefi ve duygusal sorunlarla ne kadar farklı uğraştıklarını hissediyoruz. Her insan bir gün kendini yalnız bırakmanın, uzaklara gitmenin ve özgür olmanın hayalini kurar. Peki dünyanın farklı yerlerinde bu özgürlük duygusunu yaşayabileceğimiz yerler var mı? Kitabı okurken özgürlüğün ve varoluşun bir yanılsama olduğunu, masalsı bir biçimde koşturmanın bizi derin tefekkürlere sürüklediğini anlıyoruz.

Tramp – Kırmızı Topuklu Bir Macera, Intan Paramaditha, Çevirmen: Deniz Erkaradağ, 440 sayfa, Nisan Yayınları, 2023.

HER ÜLKE İÇİN FARKLI MASALLAR VE TARZLAR

Seyahatin somutluğu soyutluğuyla iç içedir. Çünkü kitap bize sonları aşabilecek tek şeyin masallar ve rüyalar olduğunu işaret ediyor. Yaşadıklarımız aslında ana karakterle birlikte bir yolculuktur. Kitabın üslubu içsel yolculuğumuzdaki mekânlardan şekilleniyor. Bu yönüyle bana Italio Calvino’nun ‘Kış Gecesinde Bir Gezgin Olsa’ adlı ünlü eserini hatırlatıyor. Bu eserde okur, yarım kalan on farklı romanın duygular aracılığıyla birleşebildiğine tanık oluyor. ‘Tramp’ta her ülkeye göre farklı masallar ve üsluplar kullanılıyor. Böylece yazar Paramaditha, ziyaret edilen yerlerin katı gerçekliğinden çok, temel gerçek olan ruhsal yolculuğumuza odaklanıyor. Bu tarz doğal olarak bizi olumlu bir çıkış yoluna götürüyor. Ancak yazar dünyanın farklı yerlerindeki siyasi mücadeleleri de tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. Dünyanın farklı yerlerinde farklı kısıtlamalara maruz kalan insanlar için bunun ne kadar zor olduğunu anlıyoruz. –Aynı zamanda haksızlığa karşı masal ve mitlerin birleştirici özelliklerinin öne çıkarılması meselesidir.

Biz evrensel vatandaş olmak ile yaşadığı yer arasında kalan insanlarız. Bugünlerde bağlarımız birer birer dağılıyor. Evimizin sıcaklığını hissedemiyoruz. Gidip gezmemiz, farklı insanlarla tanışmamız kadar, kendimize dönüp evlerimize sığınmamız da gerekiyor. Ancak her şey o kadar hızlı ve süreksiz hale geldi ki, nerede ve ne zaman olmamız gerektiğini düşünecek vaktimiz bile olmuyor. Tıpkı ‘Tramp’taki gibi evsiz kaldık. Bazen yaşadığımız yere dönme arzusu bizi kötü bir şehvetle yakar. Sezar Pavese’nin Torino’daki küçük köyünü yeniden yaratması gibi, Paramaditha’daki yazar da Endonezya’daki küçük hayatını yeniden tanımlamaya çalışıyor. Bunun için evden çıkması gerekiyor. Gidecek ve geri dönecek. Geri dönecek ve pişman olacak. Gidecek ve yine pişman olacak. Gitse de kalsa da kendinden kaçamayacaktır. Faust’un köşeye sıkıştırıldığı noktaya geri dönecektir. Ruhunu kimseye satamayacağını anlayacaktır. İçinden bir ses onu her zaman yaşadığı yere geri çağıracaktır. Bütün bunlar okuyucuya “Oz Büyücüsü” ndeki Dorothy’nin ölü insanların ruhlarından kurtulamayacağını hatırlatacaktır. Geçmişimizden, sevdiğimiz şeylerden, nefret ettiğimiz şeylerden kaçamayız. Çünkü geçmişimizi öldürdüğümüzü düşünüyoruz. Yıllar geçiyor. Örneğin, bir zamanlar sevdiğimiz birinin artık var olmadığına inanıyoruz. Yeni bir beden alıyoruz. Yani yaşlanıyoruz. Hayali bir beden giyiyoruz. İnsanların gözündeki imajımıza uygun bir maske takıyoruz çünkü o maskeyi takmak bizim için en kolayı. Ama aslında kaçamayız. Ne kadar kaçmaya çalışırsak o kadar çok hatırlarız. Biz unutsak bile bizi biz yapan insanların ruhu bizi rahatsız etmeye devam ediyor.

HER YERDE YENİ BİR BAŞLANGIÇ

‘Vagrant’ vesilesiyle Lima’ya, Tijuana’ya, New York’a ya da Berlin’e farklı kimliklerle seyahat edebilirsiniz. Her yerde yeni bir başlangıç ​​yapabilirsiniz. Nereye giderseniz gidin insanlar sizi farklı bir kimlik olarak tanıyacaktır. Peki kurduğumuz bağlar trajik bir yokluğa mı hapsolacak? Buna karar vermek size kalmış.

Asya’nın en değerli yazarlarından biri olarak kabul edilen Intan Paremaditha’nın ‘Serseri’ adlı romanı Nisan Yayınları tarafından yayımlandı. İşte ruhunuzu edebiyatın dalgalarıyla buluşturabilecek bir kitap. Son zamanlarda okuduğum en özgün tarzdaki kitaplardan birinin interaktif bir yolculuk vaat edebileceğini bile iddia edemezdim.

Arabanızın arkasında sizi özgürlüğe çağıran bir palyaçonun veya bir şeytanın her zaman olacağı iddia edilir. Tıpkı Orta Çağ’daki gibi tatlı, maceracı bir şeytan bir gün odanızda belirecek. İşte o zaman gerçeklikten kaçmak için büyük bir yolculuğa çıkacaksınız. Kimse size bunun pembe bir yolculuk olacağını söyleyemez. Peki masallardan başka neyimiz kaldı? Öldürülen insanların yaşadığı bir ülkede gerçekten yaşanacak bir şey kaldı mı? Başka canlıların öldürüldüğünü öğrenen saf bir çocuğun, başını pencereye yaslayıp insanlarla ilgili hoş rüyalar görmekten başka seçeneği var mı? Serserilik, kaçış, yolculuk, arayış ve tüm kötülüklere rağmen hayata tutunmak üzerine yazılmış gibi geliyor ve okuru bu sorularla baş başa bırakıyor. Hayallerinden başka çaresi olmayanlara son zamanların en özgün tarzdaki interaktif seyahatini vaat ediyor.

edremit-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort