Vücut İçin Hayati Kolajen Nedir, Ne İşe Yarar?
Vücudumuzun sayısız küçük kesikten oluşan ve bu sayede sorunsuz çalışan bir makineden ibaret olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Bu makinenin en değerli parçalarından biri proteindir ve bu proteinler arasında en değerlilerinden biri de kolajendir. Çünkü kolajenin en büyük etkilerini saçlarımızda ve cildimizde görüyoruz. bunu bir tür zevkmiş gibi düşünebilirsinizancak vücudumuzdaki rolü gerçekten hayatidir.
Hücrelerimiz tarafından doğal olarak üretilen kolajen cildimizi, saçlarımızı ve tırnaklarımızı güçlü kılar, evet ama daha da önemlisi kaslarımızı ve tendonlarımızı birbirine bağlar. Bu özelliğinden dolayı vücudun yapıştırıcısı olarak da bilinen kollajen üretimi yaş ilerledikçe azalır ve bazen destek gerekebilir. Gelin Kolajen nedir, ne işe yarar?Sıkça sorulan sorulara daha yakından bakalım.
Temel bilgilerle başlayalım, kolajen nedir?
kolajen; glisin, prolin, hidroksiprolin, alanin, glutamin dahil olmak üzere fibroblastlar ve diğer hücreler tarafından üretilir Amino asit dizileri içeren bir protein molekülü türüdür.Vücudumuzdaki toplam proteinin yaklaşık yüzde 30’u ve cildimizin yaklaşık yüzde 80’i kollajenden oluşur.
Peki kolajen ne işe yarar?
Kollajen proteininin en bilinen görevi saç ve tırnaklarımızı güçlendirmek ve cildimize esneklik kazandırmaktır. Daha az bilinen ama en değerli görev Deri, kemik, kas, tendon ve diğer noktaları birbirine bağlayan bağ dokusunun ana yapısını oluşturmaktır. Yani bir nevi orta fiyat olarak vücudumuz ve dolayısıyla vücudun yapıştırıcısı olarak adlandırılıyor.
Kollajen vücudumuzda elastin adı verilen bir protein ile çalışır. Adından da anlaşılacağı gibi, elastin dokularımız ve özellikle cildimiz. Kolajen elastikiyet yani esneklik verirken bu dokuların güçlü olmasını sağlar. Kollajen, gençken gergin ve hoş bir cilde sahip olmamızı sağlayan şeydir.
Vücudumuzun kollajen üretimi yıllar içinde azalır:
Yaşlandıkça vücudumuzun eskisi gibi çalışmadığı bir gerçek. Bu gerçeği en net gördüğümüz alan kolajen üretimidir. Şimdi genç yaşta, 25 yaşında kişinin kolajen üretimi yıllık yüzde 2’ye varan oranlarda azalmaya başlar.Tabi bu oran kişiden kişiye değişebilir.
Ana kolajen düşüşü, kadınlarda 40 yaşından sonra veya menopoz dönemi ile başlar. 30 yaş öncesi ile karşılaştırıldığında Bu dönemde vücudun yıllık kolajen üretiminin yüzde 20’ye varan oranlarda azaldığı gözlemleniyor. Sonra yaşlanma belirtileri gelir.
Kolajen eksikliğinin belirtileri nelerdir?
- Azalan cilt elastikiyeti
- ciltte kuru
- cildin incelmesi
- Farklı noktalarda cilt sarkması
- cilt kırışıklıkları
- güneş lekeleri
- Saç kalitesinde bozulma
- Kırılgan tırnaklar
- Kaz ayağı oluşumu
- göz çevresinde çukurlaşma
- ciltte morluklar
- selülit
- diş eti kanaması
- kas kütlesinde azalma
- Spor yaralanmalarında azalan güzelleşme süreci
- eklem ağrıları
- Kıkırdak doku aşınması
İşte kolajen eksikliğiniz olduğunu gösteren bazı belirtiler. Kollajen hayati bir proteindir Yıllar geçtikçe ve üretimi azaldıkça kaslara, kemiklere ve tendonlara öncelik verir. Vücudun hayati organlarına odaklandığı için cilt, saç ve tırnak gibi hayati olmayan noktalardan kendini geri çeker. Hal böyle olunca sarkma, saç dökülmesi ve tırnak kırılması da peş peşe gelir. Elbette yaşla birlikte kollajen kaslar ve kemikler için yetersiz hale gelir.
Yaşlanmayı anlıyoruz, gençlerde kolajen neden azalır?
- Zihinsel ve fiziksel gerilim hasarı
- İşlenmiş şeker tüketimi
- Sigara içmek
- alkol tüketmek
- C vitamini eksikliği
- Cildin aşırı soğuğa maruz kalması
- Cildin kimyasallara maruz kalması
- Cildin uzun süre korunmasız güneşe maruz kalması
- Makyaj ve kozmetiklerin yoğun kullanımı
- yetersiz uyku
- yetersiz beslenme
- Yetersiz protein alımı
- toksinlere maruz kalma
- Vitamin ve minerallerin emilimini zorlaştıran tedaviler
Çoğunun temel çarpıcı etkileri ileri yaşlarda kendini gösterse de gençlerde kolajen eksikliğinin temel nedenlerinden bazıları bu durumdadır. Dikkat ederseniz bu sebeplerden sadece birkaçı hastalıktan kaynaklanmaktadır. kuyu Vücudumuzdaki kolajen eksikliğinin en büyük nedenibiz ve sahip olduğumuz yaşam biçimi.
Tabii bu noktada bir parantez açmak ve Genetik faktörden de bahsetmek gerekir. Bazı insanlar tüm bunları yapar ama kolajen üretimi çok azalmaz, bazı kişiler bunları çok az yapar ama kolajen üretimi çok düşer. Bu noktada genç yaşta alabileceğimiz tüm değerleri çok geç olmadan almak önemlidir.
Kolajen takviyesi gerekli mi?
Elbette en doğru kararı uzman bir doktor verecektir ancak vücudunuzda kolajen eksikliği belirtileri görmeye başladıysanız ve eğer daha yaşlıysan Kollajen takviyeleri almanız önerilir. Yine doktorunuzun önerisine göre jel, hap veya enjeksiyon yoluyla kolajen desteği almanız mümkündür.
Konuyla ilgili birçok araştırma ortak bir sonuca varıyor. Özellikle 35 – 55 yaş arası kadınların kolajen desteği alması Cilt sağlığı üzerinde olumlu etkisi vardır.Ayrıca yaşlı erkeklerin kolajen desteği ile düzenli spor yapmaları sonucunda kas kütlelerinin arttığı ve çok daha hızlı yağ yaktıkları ortaya çıktı.
Kolajen desteğinin kullanım süresi kullandığınız ürüne göre değişiklik gösterecektir. Doğal kemik tozlarından üretilen destekler günde en fazla 10 gram, diğerlerinden en fazla 5 gram alınması tavsiye edilir. Tüm kolajen takviyelerini sistematik olarak kullanmaya özen gösterin çünkü gözle görülür etkiler en az 3 ay sonra ortaya çıkıyor.
Peki kolajen takviyesinin herhangi bir yan etkisi var mı?
Kollajen takviyelerinin yan etkileri kullandığınız ürüne göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, bazı ürünler mide bulantısı veya ishale neden olabilir.Hayvansal ürünler kullanılarak üretilen bazı kolajen takviyeleri kişide alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Takviyeye ihtiyaç duymadan kolajen seviyenizi doğal yollarla artırmanız mümkün:
- Domates, ıspanak, greyfurt, brokoli, kayısı, pırasa ve havuç gibi güçlü A vitamini içeren besinler tüketin.
- Maydanoz, turunçgiller, kavun, yaban mersini, kivi ve çilek gibi C vitamini yönünden zengin besinler tüketin.
- Bol su için.
- Et ürünleri, balık, süt ürünleri ve kuruyemiş tüketerek günlük almanız gereken protein ve amino asitleri ihmal etmeyin.
- Pancar, elma ve kiraz gibi kırmızı meyve ve sebzeleri tüketin.
- Uyku sisteminize dikkat edin.
- Sigarayı bırakmak.
- Alkol tüketimini durdurun.
Doğal olarak kollajen kaybettiğimiz gibi, doğal olarak tekrar kollajen seviyemizi yükseltmemiz mümkün. Yukarıda listelediğimiz tekliflere bir göz atarsanız Zaten sağlıklı bir yaşam için bunların gerekli olduğunu göreceksiniz.Yani ne kadar sağlıklı yaşarsanız kolajen üretiminiz o kadar verimli olur.
Saçlarımızı, tırnaklarımızı, cildimizi güçlendirir ve kaslarımızı birbirine bağlar. Kolajen nedir, ne işe yarar? Sorularınızı yanıtladık. Anlattıklarımız sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tüm sağlık bahislerinde olduğu gibi kolajen kullanımı konusunda da en doğru ve spesifik bilgileri uzman bir doktordan almanız gerektiğini unutmayın.